Son yıllarda çevre sorunları, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir gündem maddesi haline geldi. Çevreyi koruma amacıyla yapılan düzenlemeler ve uygulamalar sıkı bir şekilde denetim altına alınıyor. Özellikle 2023 yılının başından itibaren çevre kirliliğine karşı yürütülen mücadele, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde hız kazandı. İlgili otoriteler, çevreyi kirleten kendi hesabına veya izinsiz atık bırakma eylemlerinde bulunan kişilere ve kuruluşlara karşı daha sert tedbirler aldı. Bunun sonucu olarak, sadece 5 ay içinde çevre kirletenlere toplam 1 milyar 140 milyon lira idari ceza uygulanmış durumda.
Türkiye’de çevreyi koruma yasaları, çevresel kirliliğin önlenmesi amacıyla 2872 sayılı Çevre Kanunu ile düzenlenmekte. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu yasayı daha etkili hale getirirken, yerel yönetimler de çevre kirliliğine karşı denetimlerini artırmış durumda. Uygulanan yaptırımlar, hem bireysel yatırıma hem de sanayi sektöründe çevre duyarlılığının artmasına yöneliktir. 2023 yılının ilk beş ayında gerçekleştirilen denetimlerde, çevre kirliliği sebebiyle ciro kaybı yaşamadan işlerine devam eden pek çok firma da bu cezalardan nasibini almış bulunuyor. Toplumun her kesimini etkileyen bu durum, şirketlerin çevre politikalarını gözden geçirmelerine neden oluyor.
Çevreyi koruma konusunda bireylerin de üzerine düşen önemli görevler var. Eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları, çevre bilincini artırmak için çeşitli etkinlikler düzenliyor. Okullarda çevre konulu seminerler, atölye çalışmaları ve doğa gezileri gibi etkinliklerle, genç nesle çevre koruma bilinci aşılanmaya çalışılıyor. Bu süreçte, toplumsal bilinçlenme arttıkça, çevre kirliliğine neden olan faktörlerin azaltılması da mümkün olacaktır. Çünkü çevre kirliliği yalnızca ekosistemimize değil, insan sağlığına da ciddi zararlar vermektedir. Havanın kirliliği, su kaynaklarının kirlenmesi ve toprak kirliliği, toplumun hayat kalitesini doğrudan etkilemektedir.
Özetlemek gerekirse, Türkiye’de çevre kirletenlere uygulanan idari cezaların artışı, bu konudaki kararlılığın bir göstergesidir. Bu bağlamda, çevre kirliliği ile mücadele hem devletin hem de bireylerin ortak sorumluluğudur. Sadece maddi cezaların uygulanması değil, aynı zamanda çevre konusundaki eğitim ve bilgilendirmenin artırılması da atılması gereken önemli adımlardandır. Doğa ile uyumlu bir yaşam sürmenin yollarını keşfetmek, toplumun her kesiminden beklenecek bir görevdir. Bu şekilde, ülkemiz ve dünya, daha yaşanabilir bir alan haline gelecektir.