Türkiye’de son günlerde patlak veren dolandırıcılık vakaları, özellikle "hisseli tapu" adı altında yapılan sahtecilikler ile gündeme bomba gibi düştü. Farklı şehirlerde faaliyet gösteren dolandırıcılar, yüz milyonlarca lira değerindeki mülkleri sahte belgelerle hedef alarak, birçok insanın yaşamını alt üst etti. Vatandaşlar, tapu işlemlerini gerçekleştirdikleri sırada, bu adeta bir tuzak haline gelen dolandırıcılıklara düşmemek için dikkatli olmalılar. Peki, "hisseli tapu" yalanı nedir ve dolandırıcılar bu tuzağı nasıl kuruyor? İşte tüm ayrıntılar.
"Hisseli tapu" kavramı, genellikle bir gayrimenkulün paylaştırılması anlamında kullanılsa da, dolandırıcılar bu kavramı manipüle ederek, sahte belgelerle insanları kandırıyor. Dolandırıcılar, genellikle mülk sahiplerinin olmadığı ya da araya başka şahısları katarak sahte hisse belgeleri hazırlıyor. Kurbanlar, bu belgeler aracılığıyla "hisseli tapu" alarak, mülk sahibi olacaklarına dair güvence veriyor. Ancak aslında ellerinde sadece sahte belgeler ve dolandırıcıların ortadan kaybolmasının ardından yaşadıkları büyük hayal kırıklığı kalıyor.
Bu tür dolandırıcılıklar, özellikle gayrimenkul sektöründe ciddi bir güven kaybına neden oldu. Birçok kişi, tapu işlemleri sırasında dahi bu tuzağa düşüyor ve hayatları boyunca kazandıkları paraları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Dolandırıcılar, hem fiziki hem de dijital ortamda oldukça profesyonel bir şekilde çalışarak, kurbanlarını seçiyor. Maalesef, çoğu dolandırıcı, mülk sahiplerinin arka planda kalmasını sağlayarak, uzun süre tespit edilemiyor.
Hisseli tapu dolandırıcılığının maalesef belirgin işaretleri yok. Ancak alıcıların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunuyor. İlk olarak, gayrimenkulün geçmişi ve mülk sahipleri hakkında detaylı araştırmalar yapmak şart. Tapu kayıtlarının yanı sıra, bölgedeki diğer gayrimenkul sahipleri hakkında da bilgi edinmek, dolandırıcılıktan korunmanın en önemli yollarından biridir. Dolandırıcıların çoğu, taşıdığı yalanlarla alıcıları hızlı bir şekilde ikna etmeye çalışır. Bu nedenle, aceleci davranmamak ve tüm belgeleri dikkatlice incelemek oldukça önemlidir.
Diğer bir önlem ise, resmi tapu dairesinden alınacak belge ve bilgilerin güvenilirliğini kontrol etmektir. Herhangi bir mülk almak ya da mevcut mülkü satmak için resmi işlemlere başvurmadan önce, gerekli araştırmaların yapılması hayati bir önem taşıyor. Şüpheli işlemlerde, muhakkak hukuki destek almak ve konuyla ilgili uzmanlardan yardım almak gerekiyor. Aksi halde kişi, sadece maddi kayıplara uğramakla kalmaz, aynı zamanda duygusal bir stresle de karşı karşıya kalabilir.
Sonuç olarak, "hisseli tapu" dolandırıcılığı, Türkiye’nin gayrimenkul sektöründe ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Ne yazık ki, dolandırıcıların tuzaklarına düşen birçok insan, hayatlarının en değerli birikimlerini kaybetmiş durumda. Dolandırıcıların bu tür yöntemlere başvurması, bireylerin ve toplumun güven duygusunu zedelerken, bu konuda farkındalığın artırılması büyük bir önem taşıyor. Tüm vatandaşların bu yazıyı dikkate alarak, gayrimenkul işlemleri sırasında dikkat etmeleri, dolandırıcılara fırsat tanımaması gerekiyor.
Bu tür dolandırıcılıklardan korunmak adına, gerektiğinde hukuki destek almak, şüpheli durumlar karşısında yetkililere başvurmak ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak elzemdir. Eğer birine bir "hisseli tapu" önerisi geldiğinde ya da böyle bir teklifle karşılaşıldığında, hemen şüphelenmek ve gerekli önlemleri almak şart. Unutmayın, sahte belgelerle oynanan bu büyük oyun, kimilerine hayattan çok şey kaybettirebilir.